Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören’de Sivil Toplum Kuruluşları ve Muhtarlar Buluşması’nda konuşuyor.
Erdoğan’ın konuşmasından kıymetli başlıklar şöyle:
“Buradan caddeleri, sokakları ve haneleriyle Tüm Keçiören’i selamlıyorum. Ankaralı tüm kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Malum bu kardeşiniz Keçiören’de konuk değil, mesken sahibiyiz. Yıllarca Subayevleri’nde oturdum sizlerle komşu oldum.
Keçiören, Pazar’a hazır mı? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çalmadık kapı bırakmıyoruz değil mi? Size inanıyorum ve sizi seviyorum Bay bay Kemal’e pazar günü gereken dersi vereceksiniz. Siz 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na yönelik muhabbetinizi bir sefer daha ortaya koydunuz.
İnşallah pazar günü Ankara sandıklara dolacak, hesapları alt üst edecek. Bu hesapları alt üst etmeye var mıyız? Buna hazır mıyız? Siz 53 aşan oy oranı ile Meclis’te bay bay Kemal’in hesaplarını alt üst ettiniz. Parlamentoda 323 ile çoğunluğu cumhur ittifaka vermesi inancın göstergesi ve irade beyanı.
“BU NASIL HESAP UZMANI”
Bu ne demektir, yasama organı olarak Cumhur İttifakı’nda biz varız. Ve milletimiz güçlendirmiş parlamenter laflarını ayaklarının altına altı. Cumhur ittifakı ile yola devam dedi. Eski Türkiye günlerine geri dönme tekliflerini reddetti. Koltuk paylaşımı yapıyorlar. Toplamı bir puan eden malum partiler, ondan yaklaşık 40 tane vekil aldılar. Bu ne iştir. Bu nasıl hesap uzmanı imiş. Bununla CHP ayakta kalabilir mi? Pazar günü Erdoğan evladınıza sahip çıktığınız anda 323 parlamento oyları ve vekilleri ile inşallah önümüz açık. 21 yılı farklı bir formda devam ettireceğiz, Türkiye’nin geleceğini kuracağız. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle kuracağız. İktidara giden yolu Kandil’de ve Pennsylvania’da arayanlara milletimiz kırmızı kart göstermiştir. Bunlar talimatı Kandil’in sokaktaki eşyalarından teröristlerden alıyor. Biz Allah’tan alıyoruz. Milletimiz iktisadını Londra’da tefecilere teslim etmek isteyenlere haydi oradan demiştir. Londra’dan 300 milyar dolar getirecekmiş. Sen ne hesap biliyorsun ne kitap. Biz sizin bildiğiniz hesapları unuttuk unuttuk. Bunlar otellerin lobilerinde sözcüsü ve Âlâ Parti’nin malum Merkez Bankası’nda vazife yapan bireyi ile IMF komiserleri ile görüştüler. Bize IMF’den borç alın diye tavsiyede bulundular. 2013’te alakamızı kestik biz IMF ile. Başbakanlığımız devrinde 135 milyar dolara çıkardık rezervimizi. Tıpkı kararlılıkla yola devam edeceğiz. Siz bu spekülatörlerin oyunlarına bakmayın. Bu bay bay Kemal ve avanesinin yaptığı oyunlara bakmayın. Bunların hepsi gelip süreksiz süreçlerdir. Türkiye ayakta mı ona bakın.
“MİLLET YABANCI MECMUA KAPAKLARINA TESLİM OLMAYACAĞINI İLAN ETTİ”
Milletimiz yabancı mecmua kapakları üzerinden kendisine parmak sallayanlara teslim olmayacağını ilan etmiştir. İstikrar sürsün diyen vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Parlamento için gösterdiğiniz iradeyi ikinci cinste da sergilememiz lazım. Yasama ve yürütmenin ahenk sağlanması hizmetlerde aksaklık yaşanmaması için çok kıymetli.
“RAKİBİMİZ CHP GENEL LİDERİ DEĞİL, REHAVETTİR”
Başbakan önüne fırlatılan anayasa kitapçığının ülkemize büyük maliyeti oldu. Ecevit’in önüne anayasa kitapçığını fırlatan Kılıçdaroğlu ile kol kola olan kişi. Gencimiz iş bulamadı, esnafımız iş yapamadı, turizmcimiz turist bulamadı. Bir avuç seçkin dışında milletimizin tüm fertleri meşakkat çekti. Son 21 yılda tesis ettiğimiz inanç iklimi ile bunu bilakis çevirdik. Siz bize sahip çıktınız biz de sizin hakkınızı hukukunuz koruduk. Sizin emanetinize asla halel getirmedik. Diklenmeden dik durduk. Bu biçimde yolumuza devam edeceğiz. Yasama yürütme ve yargının ahenk içinde çalışmasını biz temin edeceğiz. Bunu sizlerin dayanağı ile yapacağız. Oyumuzu kullanacak irademizi göstereceğiz. Bizimle birlikte eşimizin dostumuzun da kesinlikle sandığa gitmelerini sağlayacağız. Zafer sarhoşluğuna girmek yok. Olmazsa olmaz sandık ve sandıkta da Allah’ın müsaadesi ile zafere yürüyeceğiz. Unutmayın, 28 Mayıs’ta bizim rakibimiz CHP genel Lideri değil, rehavettir. Aslında öndeyiz, nasıl olsa kazanırız hissine kendimizi kaptırmaktır. Keçiörenli komşularımdan bu sefer rekor bekliyorum. Sizlere güveniyorum. Sizlere inanıyorum. Beni mahcup etmeyeceğinizi çok düzgün biliyorum. rabbim dayanışmamızı muhabbetimizi daim eylesin. Gerek Ankara gerek Türkiye olarak 14 Mayıs günü demokrasimiz ismine değerli bir imtihan verdik. Muhalefetin tansiyon siyasetine karşın hiçbir insanımızın burnu kanamadı. Haysiyet cellatlarına karşın millet iradesini sandığa özgürce yansıttı.
“BAY BAY KEMAL AKŞAM PALAVRA SABAH YALAN”
Yıllarca bize demokrasi nutukların atan Avrupa ülkelerini kıskandıran oranla iradesini ortaya koydu milletimiz. İBB Lideri, aman yarabbi ne açıklamalar yaptı. Ankara’nın lideri ile birlikte ne açıklamalar yaptılar. Artık bunların tamamını pazar günü sandığa gömmeye hazır mıyız? Öyleyse durmak yok. İşte bütün bunLar ne dedi, Türkiye’ye atılan diktatörlük iftirası ile yol yürümek istediler. Karalama kampanyalarından Türkiye yüzde 90 olarak seçmen olarak oyunu kullandı. Ruhsal harekatlar var. Muhalefetin meydan meydan söylediği palavralar var. Bay bay Kemal akşam palavra sabah palavra. İşte 14 Mayıs gecesi tüm bunları çöpe attı. Diktatörlük telaffuzlarının safsatadan ibaret olduğunu gösterdi. Diktatör ikinci cinse kalır mı, birinci tıpta bitirir işini. Dünyada bunun örneklerini çok. Milletimizin gönlünü kazanmaya hasretiz, diktatörlüğe değil. Türk milletinin iradesine zincir vurulamayacağını gösterdik. Bölücüler ve FETÖ’cüler ile yol yürünmemesi gerektiğini gösterdik. Milletimizin ferasetini dost düşman herkese gösterdik.
O gece hiç istemeyeceğimiz palavralara şahit olduk. CHP Genel Lideri’ni cumhurbaşkanı ilan ettiler. Geride olduklarını bildikleri halde öndeyiz diyerek seçmenlerini kandırdılar. Artık de utanmadan kandırdıysak CHP’lileri kandırdık size ne, diyorlar. Bize oy vermese de CHP’li vatandaşlarımıza bu türlü davranılmasını kabul etmiyoruz.”