Galatasaray, Spor Toto Muhteşem Lig’in 13’üncü haftasında Beşiktaş’ı mağlup ederek moral depoladı. Sarı-kırmızılıların derbi galibiyeti, Fenerbahçe’nin Jorge Jesus’la oynadığı futbol ve Trabzonspor’un Konyaspor maçında yaşadığı puan kaybını Şansal Büyüka yorumladı. Milliyet Gazetesi’nin duayen ismi ‘Dobra Dobra’ köşesinde çarpıcı sözler kullandı.
İşte Şansal Büyüka’nın yazısından satır başları…
Büyük gruplarda maksada giden yolda bahtı kalite belirler. Ağır oynasan, yavaş oynasan, hatta makus oynasan bile kalite, fark yaratır. Kalite, sıradan oyuncuları da üst çeker, ivme kazandırır. G.Saray kaliteli ekip… Şampiyonluk yarışında en büyük avantajı budur.
Büyük ekiplerde büyük oyuncular oynar. Büyük gruplarda büyük oyuncular farkı yaratır. Büyük gruplarda gayeye giden yolda mukadderatı kalite belirler.
Söz uçar, yazı kalır. Galatasaray’ın makus maçlarından sonra bile “enseyi karartmayın, bu kadroda kaliteli oyuncular var. Kâfi ki, yalnızca isimlerini değil, kalite ve mesleklerini Türkiye’ye getirsinler” diye çok yazdık.
– Mertens gelmiş, mesleği gelmemişti. Beşiktaş maçına kadar alanda Mertens değil, dublörü vardı. Beşiktaş maçı ile birlikte Mertens mesleği ile birlikte sahneye çıktı ve başrolü kaptı.
– Dünya markası golcü Icardi, şöhreti ve mesleği ile Galatasaray’a geldi. Gördük ki, Icardi gelirken, mesleğini, kalitesini unutarak, Avrupa’da bırakarak gelmişti. Beşiktaş maçıyla mesleğini ve kalitesini de Galatasaray’a taşıdı.
– İspanyol Mata… En az Mertens kadar, Icardi kadar kaliteye ve mesleğe sahip… Lakin Mata’nın mesleği ve kalitesi yolda… Geldi geliyor. O vakit Mata da sahnedeki yerini alacak.
– Zati kalende; kalitenin doruğunu yakalayan Muslera var. İdmanı yedikçe hantallığını ve tartısını üstünden atan, kalitesine kavuşmaya başlayan Oliviera öne çıkmaya başladı.
– Ağır oynasan, yavaş oynasan, hatta makûs oynasan bile kalite, fark yaratır. Kalite, sıradan oyuncuları da üst çeker, ivme kazandırır. Kazandığı, yeterli oynadığı bir maçtan sonra değil, berbat oynadığı, puan kaybettiği maçlardan sonra da çok yazdık; Galatasaray kaliteli grup… Şampiyonluk yarışında en büyük avantajı budur.
Saklandılar
– Galatasaraylı Icardi, birinci golde Beşiktaş kalesine füzeyi gönderirken sağında-solunda, önünde-arkasında rakip savunmadan tek oyuncu yoktu.
– Galatasaray’ın ikinci golünde Icardi yükselip kafayı vururken, sağında-solunda, önünde-arkasında rakip savunmadan tek oyuncu yoktu.
– Beşiktaş savunmasında bilhassa iki stoper Tayyip Talha ile Saiss oynamadılar, güya saklandılar.
Dün bir, bugün iki…
Beşiktaş, ligin sonuncusu Ümraniye’ye 5 gol atınca, “Güneş doğdu… Güneş parladı… Güneş göz kamaştırdı” telaffuzları ve manşetlerinden geçilmedi.
Beşiktaş, bu sefer Galatasaray’a kaybedince artık “Güneş doğmadı. Güneş battı. Güneş görünmedi” mi diyeceğiz?
İkisi de yanlış… Dün bir, bugün iki… Bu kadro şimdi Şenol Güneş’in Beşiktaş’ı değil…
Beşiktaş’a 45 günlük Dünya kupası ortasından sonra bakarız; Güneş doğuyor mu, batıyor mu lakin o vakit anlarız.
Ghezzal yoksa…
Weghorst: Çalışıyor, rakip savunmayı dağıtıyor, gol atıyor ancak günümüzün futbolu için çok ağır…
Salih Uçan: Âlâ desen âlâ değil, makûs desen makûs değil… Bu kadar sıradan olmaya hakkı yok.
Rosier: Neredesin sen; otoban üzere kullandığın sağ kanatta görünmez oldun.
Josef: Türkiye defterini kapattı mı sanki?
N’Koudou: Fırtına üzere başlamıştı, şimdilerde yaprak bile kıpırdamıyor.
Redmond: Âlâ başlayıp berbata gitmeye başlayanlardan…
Ghezzal: Ahh, ahh… Yokluğuna dayanılmaz. Sen yoksan kalite yok, atak zenginliği yok, yaratıcılık yok, futbol yok, hatta Beşiktaş yok.
Bu tablodan şampiyonluk güç çıkar
Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışında çekiştiği rakipleriyle oynadığı maçların sonuçlarına bakalım;
Beşiktaş-Trabzon: 0-0
Beşiktaş-Başakşehir: 0-1
Beşiktaş-F.Bahçe: 0-0
G.Saray-Beşiktaş: 2-1
Toplam 12 puanın 2’si Beşiktaş’a, 10 puanı rakiplere… Bu türlü bir tablodan şampiyon güç çıkar.
Faturayı kim ödüyor?
TFF Disiplin Kurulu, açıklamaları nedeniyle Galatasaray Kulübü’ne 200 bin, teknik yönetici Okan Buruk’a, iki başka fiilden ve 26’şar bin lira cezadan toplam 52 bin lira ceza verdi. Bütün kulüpler için merak ediyorum; ferdî fiillerden verilen bu cezalar kulüplerin kasasından mı, yoksa açıklamaları yapanların ceplerinden mi çıkıyor? Kulübün parasıyla esip gürlemek kolay, kıymetli olan faturayı cepten ödemek… Hangisi oluyor sanki?
Saman alevi olmasın
Galatasaray’da Kerem Aktürkoğlu, formayı kaptırdığı Barış Alper’in yerine 65. dakikada oyuna girdi. Uzatmalar dahil 30 dakika müddet aldı. Kerem bu mühlet içinde suratı, isteği, öne oynama anlayışı, ferdî futbolu terk edişi, grup oyununa hürmet gösterişi ile tam puan aldı. Okan Hoca, birinci on birde yaptığı dokunuşla hem Barış Alper’i, hem Kerem’i kazandı. Kâfi ki, iki gencin bu parlayışı “saman alevi” olmasın.
Futbolun kurtuluşu
Fenerbahçe Lideri Ali Koç, bu bilgiyi Divan kurulu toplantısında vermiş. “Miş” diyorum, zira dinlemedim, gazetelerde okumadım. Ajansspor internet sitesinde gördüm.
Futbolun ağır gündemi ortasında Ali Koç’un verdiği bilgiler buhar olmasın. Türk futbolunun, Türk kulüplerinin kurtuluşu ismine adeta bir milat…
Nedir bu bilgiler? Daha doğrusu hayali bile cihana değecek bu proje…
– Fenerbahçe’ye Maltepe’de 125 bin metrekare bir alan 30 yıllığına kiralandı. Bu alan, Samandıra Tesisleri’ne otomobil ile 3 dakika uzaklıkta…
– Fenerbahçe bu alanı büsbütün altyapı için kullanacak.
– Bu tesiste 5 bin kişilik bir stat, 7 futbol alanı bulunacak. 2 tam, 2 yarım saha, plaj voleybolu ve tenis kortları için 50 bin metrekare yere daha muhtaçlık var.
– Proje 45 milyon euroya tamamlanacak. Fenerbahçe’nin bu yatırım için 17 milyon eurosu hazır. Proje kasım ayı itibariyle hazır hale getirildi.
– Projeyi Beşiktaş’ın Vodafone Park Stadı’nda imzası olan mimar Bünyamin Derman çizdi.
– Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un bu bilgisine, bu sesine kulak verin. Dayanak olun. Bu türlü projeler, yalnızca Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunun, tüm kulüplerin kurtuluşudur ve kaçınılmazdır.
‘Fırçayı biz yiyoruz’
Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jorge Jesus, kaleci Altay’ı protesto edenlere makus bozuk attı ya, bir taraftar toplumsal medyada paylaşmış. Hoşuma gitti, ben de kıymetli okuyucularımla paylaşayım: “Hatayı Altay yapıyor, fırçayı biz yiyoruz.”
Jesus çok şey anlatıyor
Fenerbahçe’de Batshuayi, ikinci yarının çabucak başında, faul bile olmayan bir durumda ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan atıldı. Jorge Jesus, bu skandal karar için hakeme isyan edeceğine, alandan çıkarken, Batshuayi’nin yanına gidip, “kafanı çalıştırsana” diye kendi futbolcusunu azarlardı.
Jesus maç sonu, “yanlış kararla 10 kişi kaldık, hakem bu kartta hatalıydı” diye en ufak bir söz kullanmadı, mazeret üretmedi. Bizim yerli hocalar olsa, kıyameti kopartır, hakemi yerle bir eder; TFF’yi, MHK’yi topa tutardı.
Ayrıca; Harika Lig’de 10 kişi kalan bir ekip, her şey bitmiş üzere çabucak teslim bayrağını çekiyor, çabayı bırakıp maçtan umudunu kesiyor. Jesus, Fenerbahçe’nin 6 yıldır yenemediği Sivasspor’u, 10 kişi kalmasına karşın yenerek, bu mevzuda bizim yerli hocalara bir öteki ders verdi.
Aslında Jorge Jesus çok şey anlatıyor. Anlamak isteyene…
Kayserispor kente fazla mı geliyor?
Kayserispor bu dönem radikal bir muvaffakiyet hikayesine imza atıyor. Bu ekibin transfer tahtası kapalı… Tek oyuncu alamadı. Buna karşın, muvaffakiyetin transfer ile hudutlu olmadığını kanıtladı.
Koca Kayseri kenti… Siyaseten, ekonomik olarak, lobisiyle çok güçlü… Ama kulübü tek kuruş katkı sağlayan ne kurum var, ne kişi var. Bütün yük Lider Berna Gözbaşı’nın omuzlarında…
Berna Başkan’ın sınırsız fedakarlıkları, servetini, işini, nizamını bile probleme soktu. Tek başına bu yükü taşımaktan çöktü çökecek.
Yeni jenerasyon antrenörlerin bir numarası Çağdaş Atan, “hayallerimiz bütçemizden büyük” diyerek sağlam bir motivasyonla, ağlamadan-sızlamadan yoluna devam ediyor. Çağdaş Hoca, “seyirci artık tribünleri doldurmalı” diye manalı bir davet yapıyor.
Düşünün seyirci bile bu türlü bir ekibi izlemek için maça gelmiyor. Kayserililer hiç kusura bakmasın; Kayserispor grubu bu kente fazla mı geliyor sanki?
Bursaspor herkese lazım
Koca Bursaspor… Türk futbolunun şanlı-şerefli kulübü Bursaspor… Dört büyüklerden sonra Türkiye’de şampiyonluğu yakalayan birinci kulüp Bursaspor… Her maçını 30 bin seyirciye oynayan Bursaspor…
Bu Bursaspor şimdi ikinci ligde oynuyor. Ajanslardan okudum. Kulübe lider bulunamıyor. Yalnızca bir yerinde tam 300 tane icra belgesi var. Borçtan stadın elektriği kesik…
Bursaspor yaşamalı… Yıkıldığı yerden, yaralarını-berelerini sararak ayağa kalkmalı… Bursaspor herkese lazım… Bu haliyle değil, Muhteşem Lig’deki güçlü haliyle lazım… Bursaspor, Türkiye’ye lazım…
Eskişehirler, Sakaryalar, Kocaeliler, Samsunlar, İzmirliler, Türkiye’nin futbol kentleri bu ülkeye lazım, hem de çok lazım… Muhteşem Lig’e her maçını 30 bin seyirciye oynayan bu türlü gerçek futbol kentlerinin grupları lazım…
Gomez 3. santrfor olur
Trabzonspor, golcüsü Cornelius’un yerini Maxi Gomez ile doldurmaya çalıştı. Lakin Gomez fizik ola-rak, gol sayısı olarak Cornelius’un çok ancak çok gerisinde kaldı. Gomez’in geçmiş yıllardaki gol istatis-tikleri yüksek değil, biliyoruz. Buna karşın Trabzonspor forması ile bu kadar sessiz kalması, futbolun olağan akışına muhalif… Gomez bu imajı ile Trabzon’un birinci on birinde oynamaz. Umut Bozok oy-nar, Djaniny oynar; Gomez, ekibin üçüncü santrforu olarak kulübede bekler.
Şampiyon üzere oynayamıyorsun
– İki duran toptan, yani iki penaltıdan 2-0 öne geçiyorsun.
– Akan oyunda konum yaratamıyorsun.
– Haydi, bundan vazgeçtim. 2-0’ın üstüne yatamıyorsun.
– Rakip son 20 dakika bir eksik kalıyor.
– Bunu bile kullanamıyorsun.
– Baskıdan gol çıkaramıyorsun.
– Şampiyon Trabzonspor üzere oynayamıyorsun.
3 gol yemesine alışkın değiliz
İstanbulspor: Kalecisinin yediği gollere yetişemedi.
Ümraniye: Birinci galibiyeti çok daha erken gelmeliydi.
Giresun: Rakip kaleciye dua etsin.
Gaziantep: İki topu direğe, üç puan rakibe…
Karagümrük: Çok âlâ başladı, feci berbat bitirdi.
Antalya: 2-0’dan dönüşü süper oldu.
Konya: İki penaltının, bir kırmızı kartın altından kalktı.
Başakşehir: Bir maçta 3 gol yemesine alışkın değiliz.
Göze batanlar
Gökhan (A.Gücü): O golü nasıl yedin Gökhan…
Jensen (İstanbulspor): Bu nasıl kaleci… Geleni geçeni içeri aldı.
Umut Nayır (Ümraniye): Birinci galibiyette iki gollü imza…
Güray Vural (Antalya): Yıllar sonra uzun menzilli iki füze, iki gol…
Mensah (Kayseri): Uygunsun, hoşsun, biraz da kadro için oynasan…
Diagne (Karagümrük): Harika gol attı lakin işe yaramadı.
Diouf (Konya): Birincisi haftanın golü, iki gol…
Trezeguet (Trabzon): Çok emek harcadı ancak olmadı.
Hadziahmetoviç (Konya): Maçın spikeri ismini söylemekten yoruldu.
Sehiç (Konya): Kaptan bu kere gemiyi kurtardı.
Volkan (Başakşehir): Daima birebir yanılgı… Hiç ders almıyor.
Serdar Aziz (Fenerbahçe): Cam adam, demir adam oldu. “Büyük” oynuyor.
Ferdi (Fenerbahçe): Sağda var, solda var, 90 dakika oyunun içinde var.