Hipertansiyonu (yüksek kan basıncını), kanın damar duvarına ve kalbe yaptığı basıncın olağanın üstünde olması olarak tanımlayan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Memnune Sena Ulu, yüksek kan basıncının kalp ve böbrek yahut nörolojik hastalıkların sessiz sebebi olduğunu söyledi.
BAŞ AĞRISI, ÇARPINTI VE BURUN KANAMASINA DİKKAT
Sistolik kan basıncının ölçüm sırasında (örneğin 140mmHg) birinci duyulan kalp atımı iken, diyastolik kan basıncının (örneğin 90mmHg) en son duyulan atım olduğunu söz eden Prof. Dr. Memnune Sena Ulu, “Kan basıncının 140 ve/veya 90 mmHg ve üzerinde olması, hipertansiyon olarak isimlendirilir. Hiç şikâyetiniz olmadan da kan basıncınız yüksek olabilir. Baş ağrısı, çarpıntı, burun kanaması üzere şikâyetler yüksek kan basıncına eşlik edebilir lakin bu durumlar hipertansiyona mahsus değildir ve genelde kan basıncınız çok yüksek olduğunda tespit edilir” biçiminde konuştu.
KONTROLSÜZ HİPERTANSİYON BÖBREKLERE ZİYAN VERİYOR
Tedavi edilmeyen yahut denetimsiz hipertansiyonun tüm damarları etkilediği üzere böbrek damarlarını da berbat etkileyeceğini belirten Prof. Dr. Memnune Sena Ulu, şu bilgileri paylaştı:
“Hipertansiyon ve böbrek ortasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Denetimsiz hipertansiyon vakitle böbreklerde hasara ve kronik böbrek hastalığına yol açabilir yahut böbrek hastalığınızın olması hipertansiyona sebep olabilir. Tedaviye başlandıktan sonra kan basıncınızın 140/90 mmHg’nin altında olması beklenir, aksi durumda mevcut böbrek hastalığınız da süratli ilerleyebilir.”
5 HAYAT KURTARICI TEDBİR
Hipertansiyona karşı alınması gereken kimi değerli önlemler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ulu, bunları şöyle sıraladı:
“40 yaşından sonra şikâyetiniz olsun yahut olmasın, kan basıncınızı tertipli olarak ölçtürmelisiniz. Siz farkında olmadan kan basıncınız yüksek olabilir.
“Kan basıncınız sonda ise ileride hipertansiyon hastası olabilirsiniz, tedbir almalısınız.
“Diyette tuzu azaltmak, sağlıklı beslenmek, kilo vermek, sistemli idman yapmak, sigaradan kaçınmak üzere tedbirlerle hudutta ya da yüksek olan kan basıncınız denetim altına alınabilir.
“Kan basıncınız yüksekse altta yatan böbrek hastalığı için ve gerekli ilaç tedavileri için nefroloji kısmına denetime gitmeli ve kan basıncınızın denetim altında olduğundan emin olmalısınız. Teşhis aldıktan sonra nizamlı hekim denetimlerinizi aksatmamalısınız.
“Kan basıncınız ilaç tedavisine karşın denetim altında değilse, ileri araştırma gerekebilir, nefroloğunuzla irtibat hallinde olunuz. Hipertansiyon tedavisi ömür uzunluğu devam etmelidir fakat çok kolay tedbirlerle kalbinizi, böbreklerinizi ve beyninizi koruyabilirsiniz.”
BEYİN KANAMASI RİSKİ ARTIYOR
Yaz sıcaklarının en çok hissedildiği bu günlerde hipertansiyon hastalarının dikkatli olması gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Ulu, “Sıcak havalarda beden ısısının yükselmesiyle birlikte kan basıncı da olumsuz etkilenebilir. Bilhassa yaşlı yüksek tansiyon hastalarında sıcak havalar beyin kanaması riskini de artırabilmektedir. Zira hipertansiyon hastalarının olağan bireylere nazaran beyin kanaması geçirme riski 7 kat daha fazladır. Bunun yanında, sıcak havalarda tansiyonun yükselmesi ile birlikte kalp krizi, kalp, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları ve aort diseksiyonu (aort damarında genişleme, yırtılma) üzere birçok sıhhat sorunu ortaya çıkabilir” sözlerini kullandı.
YÜKSEK TANSİYON HASTALARI ÖĞLE SICAKTA DIŞARI ÇIKMAMALI
Yüksek tansiyon hastalarının öğle saatleri başta olmak üzere, havanın sıcak olduğu saatlerde dışarı çıkmamaya, acil durumlarda ise uzun müddet dışarıda kalmamaya, bilhassa baş bölgelerini müdafaaya ihtimam göstermesi gerektiğini tabir eden Prof. Dr. Ulu, “Günlük kâfi su içilmesine itina gösterilmelidir. Yaz aylarında yüksek tuz içeriğinden ötürü soda (maden suyu) alımına da çok dikkat edilmelidir. Hastaların ilaçlarını tertipli kullanmaları ve hekim denetimlerini ihmal etmemeleri büyük kıymet taşır. Şiddetli baş ağrısı hissedilmesi durumunda ise, kesinlikle tansiyon ölçümü yapılarak, gerekli durumda en yakın sıhhat merkezine başvurulmalıdır” diyerek kelamlarını noktaladı.